Hayatlarını zor ve meşakatli olarak geçiren tatili bayramı hafta sonu gece gündüzü olmayan hep çalışan   konar göçer Yörükler  Toros Dağlarında yılın en heyecanları günlerini yaşıyorlar.

İlk Baharın yaklaşması ile birlikte hayvancılıkla uğraşan üretim ekonomisine güç katan  yörüklerde  Şubat ayı Yörükler için en yorucu aylardan biridir çünkü Şubat ayı keçilerin yavrulama zamandır.

Her gün sofralarımıza gelen süt yoğurt tereyağı peynir gibi süt ürünlerini bin bir zorlukla üreten hayvancılıkla uğraşan üreticiler bu günlerde ne kadar yorucu olsa da bir o kadar da oğlakların doğması ile mutlu sezonun en mutlu günlerini yaşıyorlar.

Keçiler yavrulamaya başlayınca Yörükleri ayrı bir telaş ve heyecan sararken yüzleri gülmeye başlar. Çünkü bir yıl boyunca yapmış oldukları masraf ve emeklilerin verime dönüştüğü anlardır  bu zamanlar. Hele bir de keçiler ve koyunlar ikiz ve üçüz doğurursa  işte o zaman Sevinçler ikiye katlanıyor. Her sağlıklı  doğum Yörüklerde yeni bir umut yeni bir heyecan ve emeğin karşılığının alınması demek.

Tabii bir de bu sevincin zorluğu ve çilesi var. Bir taraftan keçiler doğururken diğer taraftan daha önce doğmuş olan oğlaklar her sabah anneleriyle buluşturulup kadınlarının doymalara sağlanıyor ve tekrar toplanıp Kuzuluk denen ayrı bir ağıla katılıyor.Oğlaklar onlarca süt keçisi arasından annelerini iç güdüsel olarak hareket ederek buluyor. Doğanın kanununda oğlak bir başka annenin sütü ile karnını doyurma şansı çok az. Oğlak annenin anne oğlağı kokusundan tanır.

Oğlak doğumu sırasında Her doğan Oğlak’a kulak küpesi takılırken bir de isim veriliyor. Kulak küpesi takılması o oğlağın kimliğidir. Hangi üretici nerede ne zaman doğduğunun belgesidir.

Yani bu zamanlar Yörüklerin en hareketli ve yorucu zamanları oluyor hele havalar yağışlı ve rüzgârlı olduğu zamanlar zorluk ikiye katlanıyor.Ancak hayatları zor olsa da yörükler misafirperver güler yüzlü Anadolu insanıdır.

Üretim maliyetleri yükselmesi yörüklerin hayatını zorlaştırıyor. Yem ilaç bakım maliyetleri her geçen gün yükseliyor. Yörükler üretmeye ekonomiye katkı sunma gayretine mesleklerine sahip çıkmak için her türlü zorluğa karşı koymaya devam ediyor.

Torosların eteklerinde kışı geçiren Yörükler den Ayhan Başkurt  hayvancılığın yükünü ailesiyle birlikte sırtlanıyor.Gece gündüz çalışıyor. El birliği ile bütün aile hayvanlarına bakıyor.

Yörük mesleğinin Baba mesleği olduğunu belirten Ayhan Başkurt on yıldır babasından ayrı olarak ailesiyle birlikte bu dağların kahrını çektiğini belirtiyor.

En büyük sıkıntılarının yol sorun olduğunu ve geçen yıla oranla yem fiyatlarının ikiye katlanması olduğunu belirten Başkurt, çocuklarının da eğitim konusunda zorluklar yaşadığını dile getiriyor ve yollarının yapılması durumunda çocuklarının daha rahat okula gidip gelebileceğini sözlerine ekliyor.

10 yaşındaki Alper Başkurt ise okula giderken zorlandığını ve  servisin uzakta kaldığı için dağın taşın içinden yürümek zorunda kaldığını söylerken servise yetişmekte güçlük çektiğini, bu nedenle büyüklerimin yol konusunda bize yardımcı olmalarını istiyorum dedi.