BEN DE KADINIM

“ Biliyor musunuz ?

Ben bu çağdan nefret ettim , etimle , kemiğimle, hücrelerimle nefret ettim “

Cahit Zarifoğlu’nun bu çağı görse o çağdan özür dileyeceği aynı zamanda bu çağda duygularıma tercüman olan bu güzel cümleleriyle başlamak istedim yazıma. Kadınım ben , öyle muhteşem veya sıra dışı bir özelliğim yok . Ülkemde yaşayan kırk bir milyon kadından sadece bir tanesiyim fakat bütün hemcinslerim adına yazıyorum bu yazıyı . Belki ben bu yazıyı yazarken ülkemde bir kadın daha katledilerek öldürülüyor veya şiddete maruz bırakılıyor .Herkes kadar sevilmeye , sevmeye , iyi bir yaşam sürmeye bizim de hakkımız var.

Hiç birimiz okuldan eve dönerken bıçaklanarak öldürülüp bedenimizin yakılmasını veya yemek yediğimiz bir restoranda çocuğumuzun önünde boğazımızın kesilmesini “ anne lütfen ölme ! “ çığlığı ile hayata gözlerimizi yummayı ; eşlerimizin , abimizin , babamızın , bir minibüs şoförünün ,eski sevgilimizin veya yoldan geçen herhangi bir insanın tacizine uğramayı , şiddetine maruz kalmayı hak etmiyoruz. Bu durumda “ açık giyinmeseydi , o da isteniyor , bakışları çok şehvetliydi , aslında kendisi istedi , gece geç saatlerde çıkmasaydı , iyi seçseydi evlendiği kişiyi veya sevgilisini “ gibi sözleri de sadece kendi dar görüşleri ve kirli düşüncelerini örtbas etmek isteyen insanların söylediğinizde bir o kadar farkındayız.

Ben açık giyinebilirim bu benim tercihim sen nefsine hakim ol ! Ben bunları giyindiğimde istendiğim için değil kendimi böyle beğendiğim için giyerim , ben istediğim her yere bakabilirim sen bundan anlam çıkartıp art niyet arıyorsun , arama ! Ben birini sevebilirim ama öldürülmeyi istemem ! Sen bu düşüncelerin arkasına sığınıp kendine veya başkasına bu hakkı veriyorsun , verme ! Ben de senin kadar özgürüm istediğim saatte dışarı çıkarım , ben eşimi yanlış seçmiş olabilirim. Abim, babam , akrabalarım onlarda mı benim tercihimdi ? Sen önce kendi dar düşüncelerini değiştir , bizimde insan olarak tüm haklara sahip olduğumuzu unutma . Oğlunu eğit mesela, erkeklikte güce, şiddete, baskıya değil, merhamete ve sevgiye saygı gösterildiğini öğret .Biri ile beraberken bir hizmetçi ile değil, duyguları olan , en az kendisi kadar sevgiyi hak eden bir insanla beraber olduğunu anlat ona . İyinin vicdan ve merhamet ; kötünün ise şiddet , taciz , kavga olduğunu öğret . Gücün, bir kadına karşı değil , kadının bir şeye gücü yetmediğinde kullanılacağını öğret .

Hemcinslerim, siz kötü yetiştirilmiş bir erkeğin rehabilitasyon merkezi değilsiniz . Siz de herkes kadar sevgiyi , şefkati , değer göreceğiniz bir hayatı hak ediyorsunuz .Kendi düşünceleriniz , fikirleriniz ve bakış açılarınız var .Birinin sizi yönlendirmesine ve yönetmesine ihtiyacınız yok .Sizler hayatlarınız hakkında söz hakkına başkasından daha çok sahipsiniz. Şiddetin türü ne olursa olsun şiddete maruz kaldığınız hiçbir yerde durmayın !

Boşandı , iki gün sonra yoldan çıkar söylemlerinden korkmayın. Unutmayın ki insanlar konuşur ve el alem ne der sözü kadar duvarları yüksek bir hapishane yoktur ! “ Çocuklarım var ne yapacağım ?” demeyin, siz sandığınızdan çok daha güçlüsünüz . “ Ailem beni kabul etmez , kimsesiz kalırım “ demeyin. Emin olun daha güçlü bir şekilde ayağa kalkmayı başarabileceksiniz .

Siz, birinin kuklası , kum torbası , rehabilitasyon merkezi , kendi egosunu tatmin ettiği veya sadece zevkleri için kullandığı bir obje değilsiniz .Hayata sadece bir kere geleceksiniz ve her kim olursa olsun , bu hayatın başkaları tarafından elinizden alınmasına müsaade etmeyin . Alex Hitch Hitchens’in de dediği gibi “ Hayat nefes aldığımız anların toplamından değil , nefesimizi kesen anların toplamından oluşur .” Kendinize bu fırsatı verin ! Verin ki mutluluktan nefesinizin kesileceği anları yaşayabilin …

Görüş ve düşünceleriniz için : edaongel2263@gmail.com     EDA ÖNGEL