Merhaba sevgili okurlar bu haftaki yazımızda,çiftlerin boşanmaları durumunda evlilik birliği içerisinde edinmiş oldukları malların paylaşımın nasıl olacağı hakkında sizleri bilgilendireceğim. Aşağıda anlatacağım hususlar çekişmeli boşanma durumda ortaya çıkan durumlardır.
Evlilik insanlara tanınmış en temel haklardan olduğu gibi, bu evliliğin mahkeme kararı ile sona erdirilmesi de bir haktır. Bu hakkın kullanılmasına sebebiyet verilmemesi tabi ki kimsenin istemediği bir durumdur. Lakin ne yazık ki artık ülke ya da dünya gerçeği olan evliliklerin boşanma ile sona erme durumları bir hayli artmıştır. Bunun sonucu olarak da bu evlilik süresinde eşlerin birlikte elde etmiş olduğu mal varlıklarının boşanma davaları nedeniyle paylaşma sorunudur. Boşanmada mal paylaşımı, evlilik birliğinin mahkeme kararı ile sona ermesinden sonra, kural olarak evlilik içinde edinilmiş malların eşit bir şekilde paylaşılması esasına dayanır. Fakat bu kural evlilik tarihi ve bu evlilik tarihinde hangi kanunun yürürlükte olduğuna göre değişen bir durumdur. Yani mevcut Medeni Kanunumuzun yürürlük tarihi 01.01.2002’dir. Mal paylaşımı konusunda 01.01.2002 tarihinden önceki dönemin tabi olduğu hukuki kurallar ile bu tarihten sonraki dönemin tabi olduğu hukuki kurallar tamamen farklıdır.
Birinci Dönem: 01.01.2002 tarihinden önce satın alınan mallar kimin üzerine kayıtlıysa mal ona ait sayılır. Çünkü 01.01.2002 tarihinden önce yürürlükte olan Medeni Kanun, eşler arasında yasal olarak MAL AYRILIĞI Rejiminin geçerli olduğunu kabul etmekteydi.
İkinci Dönem (Şimdiki Dönem): 01.01.2002 tarihinden sonra yürürlüğe giren mevcut Medeni Kanun ise malların yarı yarıya paylaşımı esasına dayanan Edinilmiş Mallara Katılma Rejimini yasal mal rejimi olarak kabul etmiştir. Yani, eşlerin evlilik içerisinde elde ettiği mallar kural olarak (istisnalara aşağıda değineceğim) yarı yarıya paylaşılacaktır.
Her iki dönem açısından da temel kural şöyledir: Evlenmeden önce alınan mallar kimin üzerine kayıtlıysa onun kişisel malı sayılır ve boşanmada mal paylaşımı hesabına dahil edilmez. Boşanma kararı kesinleştikten sonra boşanan taraflar arasında mal paylaşımı davası görülür.Boşanmada mal paylaşımı, tarafların evlilik birliği içinde edindiği malların paylaşılması esasına dayanır. Bu nedenle evlilikten önce elde edilen mallar hiçbir surette mal paylaşımına dahil edilemez. Evlilik birliği içinde edinilen malların paylaşımında kural, malların yarı yarıya paylaşımı ise de bu kuralın paylaşım oranını değiştiren bazı uygulama esasları vardır. Boşanma sırasında mallar paylaşılırken anahatlarıyla şöyle bir prosedür işlemeye başlar. Boşanmada mal paylaşımı yapılırken öncelikle her eş kendi kişisel mallarını geri alır, yani bu mallar paylaşıma dahil edilmez. Kişisel mal sayılan bu mallar şunlardır:
*Mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan veya bir eşin sonradan miras yoluyla ya da herhangi bir şekilde karşılıksız kazanma yoluyla elde ettiği malvarlığı değerleri,
*Eşlerin üçüncü kişilerden olan manevi tazminat alacakları,
*Eşlerden birinin yalnız kişisel kullanımında olan eşyalar,
*Bayana takılan ziynet eşyaları
Her eş kendi kişisel mallarını aldıktan sonra evlilik içerisinde elde edilen “edinilmiş mallar” yarı yarıya paylaşılır. Evlilik içerisinde elde edilen “edinilmiş mallar” kanunda şu şekilde tarif edilmiştir:
*Çalışmasının karşılığı olan edimler,
*Yukarıda saydığımız kişisel malların gelirleri (malın kendisi değil, geliri hesaba katılır mesela kişisel malın kira geliri),
*SGK veya sosyal yardım kurum ve kuruluşlarının veya personele yardım amacıyla kurulan sandık ve benzerlerinin yaptığı ödemeler,
*Çalışma gücünün kaybı nedeniyle ödenen maddi tazminatlar (örneğin çalışan eşin iş kazası geçirmesi nedeniyle elde ettiği maddi tazminat),
Eşler, nelerin kişisel mal sayılacağını evlilik içerisinde sözleşme yaparak kararlaştırabilirler. Eşler, mal rejimi sözleşmesi yaparak bir eşin mesleğini icra ederken kazandığı malvarlığı değerlerini veya bir işletmenin faaliyetinden elde edilen malvarlığı değerleri “kişisel mal” sayılarak boşanma sırasında paylaşım dışında tutulabilir. Eşlerden biri herhangi bir malın kişisel mal olduğu iddiasında ise bu iddiasını ispat etmek mecburiyetindedir. Çünkü evlilik içerisinde elde edilen malların kural olarak kişisel mal değil, edinilmiş mal olduğu kabul edilir. Eşlerden biri evlilik içerisinde elde edilen malın kişisel mal olduğunu ispat edemezse, o mal edinilmiş mal olarak paylaşıma dahil edilir.
Bazen kişisel mallar ile edinilmiş mallar arasında bir denkleştirme hesabı yapılması gerekebilir. Bir eşin kişisel mallara ilişkin borçları edinilmiş mallardan veya edinilmiş mallara ilişkin borçları kişisel mallarından ödenmiş ise, tasfiye sırasında denkleştirme istenebilir (MK m.230). Örneğin, evlilikten önce ev alan bir eş, bu evin satış parası ve evlilik içinde kazandığı bir miktar parasını bir araya getirerek yeni bir ev satın alırsa; evlilikten önce satın alınan ev kişisel mal olarak kabul edildiğinden, somut olayda kişisel maldan edinilmiş mala bir geçiş olmuştur. Denkleştirme yapılarak bu geçişin hak kaybına yol açması engellenir.Mal paylaşımı davası, boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren 10 yıl içinde açılmalıdır. Boşanma halinde eşler arasında görülecek mal paylaşımı davasına bakmaya, Aile Mahkemesi görevlidir. Ayrıca boşanmaya sebebiyet veren zina yada cana kast durumlarının varlığı halinde de edinilmiş mallardan hakim gerekli gördüğü durumlarda ilgili kişiye herhangi kendi payına düşen malları vermeye bilir yada yarısına kadar verebilir.
Boşanma Davası Açılmadan Önce Satılan Mallar Paylaşıma Dahil midir?
Eşler, evlilik süresi boyunca malları üzerinde diledikleri gibi tasarrufta bulunabilirler. Ancak, “boşanma davasının açıldığı tarihe kadar edinilmiş olan” ve elden çıkarılan tüm mallar, boşanmada mal paylaşımına dahil edilir. Yani, boşanma davasının açıldığı tarihe kadar edinilen tüm malvarlığı değerleri (nakit para, ev, araba, arsa vs.) mal paylaşımına dahil edilir. Boşanma davası açıldıktan sonra eşlerin edindiği mallar ise mal paylaşımına dahil edilmezler. Uygulamada eşlerin boşanma davası açılmadan önce üzerlerine kayıtlı ev, arsa, otomobil vb. malları üçüncü kişilere devrederek paylaşım dışı tutmaya çalıştıkları görülmektedir. Ancak, boşanma davası açılmadan önce satılan mallar da boşanmada mal paylaşımı hesaplamalarına dahil edilir. Yani, mallar satılsa dahi mal paylaşımı yapılırken bu malların değeri bilirkişi raporu ile tespit edilerek diğer eşin alacak hakkı hesaplanır. Hemen belirtelim ki, boşanmada mal paylaşımı davasında borçlu çıkan eşin malvarlığı diğer eşin alacak hakkını karşılamaya yetmezse, alacaklı eş, karşılıksız kazandırmalardan faydalanarak malı devralan üçüncü şahıslardan eksik kalan alacak miktarını isteyebilir (MK md.241). Boşanma davası açıldıktan sonra mallar kendisine devredilen üçüncü kişi de belli koşullarda hukuki sorumluluk altına girer. Bu dava türü çok spesifik bir konu olması ve matematiksel hesaplara dayanması hasebiyle konusunda uzman bir avukattan yardım alınmalıdır.
Av. HİLMİ TIRAŞ